Hava veya Acil İş Kapatma Uygulamalarını İnşa Et

Neden Bir Hava veya Acil Kapanış Politikasına Sahip Olmak İstersiniz

Kasırgalar Katrina ve Sandy gibi ulusal trajediler, depremler, ciddi yangınlar ve çalışanların evlerini ve geçim kaynaklarını yok eden başka bir olay, işverenlerden özel bir cevap gerektiriyor.

Bir ya da iki kar gibi daha küçük sorunlar, elektrik kaybı ya da su baskını, çalışanların fiili fiziksel varlıklarını bazen günlerce zor veya imkansız hale getirebilir. Bu olayların çalışanlar üzerindeki etkisinin ötesinde, iş veya organizasyonun açık kalmasını ve müşterilere hizmet vermesini de etkilemesi muhtemeldir.

Son olarak, sert hava koşulları veya diğer iş acil durumları sadece çalışanı değil, çalışanın aile üyelerini de etkiler. Çoğu hava acil durumlarda okullar, gündüz bakımı, hemşirelik ve diğer hizmet çalışanları da kullanılamaz hale gelir.

İşverenlerin Acil Durumda Düşünmesi Gerekenler

Sonuç olarak, işverenlerin açılma kabiliyetlerini bozabilecek olası acil durum olaylarını düşünmeleri gerekmektedir. Hava şartlarını zorlaştırırken çalışanların neler yapabileceklerine dair politikaları formüle etmeleri, çalışmayı imkansız kılıyor. Acil bir durumda, anında politika belirlemeye çalışmaktan daha hazırlıklı olmak daha iyidir.

İşverenlerin çalışanlara yasal yükümlülükleri vardır ve çalışanlara da ilişki, ahlaki ve etik yükümlülükleri vardır. Birçok çalışan, acil bir durum söz konusu olduğunda, işverenin tüm ilgili masrafları karşılaması gerektiğine inanmaktadır. Bu her zaman mümkün değildir.

Acil Durumlar ve Kötü Hava İş Kapanışlarının Özel Örnekleri

Örneğin, bir işçinin evi su basmış ve güçsüz olduğu için üç haftalık bir çalışmayı kaçırırsa, işverenin işçiye uzun süre izin vereceğini varsaymak adil midir? Tabii ki değil. Çalışanın ücretli izin , tatil saatini kullanması veya uzatılmış ücretsiz izin başvurusu yapması gerekecektir.

Öte yandan, işverenin işi açamadığı durumlarda, işverenlerden, çalışanlarıyla ilişkilerini sürdürebilmek için bazı masrafları yerine getirmelerini istemek mantıklıdır. Kesinlikle. Ancak bu durumda bile, işveren, uzun süredir işsiz çalışanlara ödeme yapmaya muktedir olmayacaktır.

Çalışanların İş Güvenliğini Sağlamakla Çalışanları Denge Dengesi

İşverenin, çalışanların müşteriden para almadığı durumlarda iş yeniden açıldığında, söz konusu çalışanların hâlâ bir iş sahibi olmasını sağlama gereği ile çalışanların dengelenmesi gerekmektedir.

Bu nedenle, sert hava koşulları politikası beklentileri belirlemeli, çalışanların tazmini için dengeli bir yaklaşım sunmalı, hem işverenler hem de çalışanlar için riskleri azaltmalı ve acil durumlar için adil bir çözüm sunmalıdır.

Zorlu hava koşulları ve diğer acil durum politikaları araştırılmalı, oluşturulmalı, iletilmeli ve hava şartları veya diğer acil durum olaylarından önce imzalanmalıdır. Çalışanlar ne beklemeleri gerektiğini bildikleri zaman, işverenin öngörülen eylemleri hakkında kendinden emin bir şekilde plan yapabilir ve hissedebilirler. Bu, bir güven ortamını teşvik eder.

Daha önceki öneriler, bir kar günü, yağmur günü veya başka bir acil durum, çalışanlarının çalışma kabiliyetlerini etkilediklerinde, işverenlerin yasal olarak ödeme yapma konusunda yapmaları gereken şeyleri kapsamaktadır.

Çalışanlarınıza ödeme konusunda sahip olduğunuz yasal yükümlülükleri yerine getirdiğinizden emin olmak istersiniz.

Bir İnsert Hava ve Diğer Acil Durum Politikasını Uygulayın

Bu tavsiyeler, çalışanlara acil durum durumuna yanıt olarak işverenlerinden neler bekleyebilecekleri konusunda bilgi veren bir hava koşulları politikası oluşturur. Politika, bir hava durumu acil durumunun veya diğer acil durumların en çok etkileneceği alanlara odaklanmaktadır.

Bu kötü hava koşullarını kuruluşunuz ve kurumunuzun kültürüne uyarlayabilirsiniz, ancak politikanızı yazarken bölgenizdeki olası felaketleri de unutmayın.

Bu örneği kuruluşunuzun hava koşullarına uygun hale getirme politikasını özelleştirmek isteyeceksiniz.